BUNU MU İSTİYORSUNUZ?
- Ayrıntılar
- Kategori: Çocuklara Dair

OĞLUMUN PATİKASI
- Ayrıntılar
- Kategori: Çocuklara Dair
‘İşte bu benim oğlum!’ deyip bu yazının bir köşesine onun resmini koymak isterdim, ama fotoğraflarının bir yerlerde yayınlanmasından, başkasına gösterilmesinden hoşlanmıyor benim oğlum. ‘Utanıyormuş’ O bakımdan size onu tarif etmekle yetineceğim. Yaşıtlarına göre azıcık kısa boylu, saçları açık kumral, gözleri bal rengi, yüzü bal köpüğü. Hokka gibi bir burnu, samur kaşları ve küçük bir ağzı var.
Adı mı ? Enis Deha… Enis, bize dost olsun diye. Deha ise Çerkesçe güzellik anlamındaki ‘Daxe’den bozma.
Bir sürü prensipleri olan bir çocuk o. Öncelikle son derece dürüst, her şart altında doğru, ince düşünceli, merhametli, şefkatli emsalsiz bir beyefendi. Kabalıktan, ölçüsüzlükten, ciddiyetsizlikten hoşlanmayan en çok hayvanları seven tabiat aşığı, pastoral bir romantik… Sesi çağıltılı, cıvıl cıvıl… Şarkılar söyleyen, dans eden bir çocuk benim oğlum.
O benim oğlum… her evlat babasının gözünde nasıl özelse, nasıl güzelse, nasıl benzersizse o da benim gözümde öyle özel, öyle güzel…
Bu yıl dokuz yaşını sürüyor. İlk okul dördüncü sınıfa gidiyor.
İşte öyle…
Harezmi Eğitim Modeli tanıtıldı
- Ayrıntılar
- Kategori: Haberler
Millî Eğitim Bakanlığı Müsteşarı Yusuf Tekin, "Harezmi Eğitim Modeli"ne ilişkin, "Çocuklar, okullardaki teorik bilgileri günlük hayatta kullanabilsinler, bir işlerine yaradığını hissetsinler istiyoruz. Bu proje, çok daha farklı bir şey yapıyor. İlkokul çağındaki çocuklar problem tespiti yapıyor." dedi.
Harezmi Eğitim Modeli yeni dönem çalışmalarının tanıtımı, Kağıthane´de bulunan Başbakanlık Osmanlı Arşivleri Daire Başkanlığı konferans salonunda gerçekleştirildi.
Programa Millî Eğitim Bakanlığı Müsteşarı Müsteşarı Yusuf Tekin, Talim ve Terbiye Kurulu Başkanı Alpaslan Durmuş, YEĞİTEK Genel Müdürü Bilal Tırnakçı, İstanbul Millî Eğitim Müdürü Ömer Faruk Yelkenci ile ilçe milli eğitim müdürleri ve eğitimciler katıldı.
"Çocuklar, okullardaki teorik bilgileri günlük hayatta kullanabilsinler istiyoruz"
Devamını oku...Satranç Müzesi
- Ayrıntılar
- Kategori: Haberler
Dünyanın en büyük satranç müzesi Kısa bir süre önce kapılarını açan Gökyay Vakfı Satranç Müzesi’ne ilgi büyük. Gökyay Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Akın Gökyay, “Açıldığı günden beri yoğun bir ziyaretçi trafiğimiz var. Bambaşka dünyalara yolculuk için herkesi bekliyoruz” dedi.
İşadamı Akın Gökyay’ın Ankara’nın başkent oluşunun 92. Yıldönümünde başkentlilere hediye ettiği Gökyay Vakfı Satranç Müzesi’ne ziyaretler devam ediyor. Müzeyi ziyarete gelenlerin buradaki satranç takımlarını gördüğünde büyük bir şaşkınlık yaşadıklarını söyleyen Gökyay, “Açıldığı günden beri yoğun bir ziyaretçi trafiğimiz var. Çok kısa sürede oluşan bu büyük ilgi beni çok mutlu ediyor. Müze, ziyarete gelenleri dünya yolculuğuna çıkarıyor. Oyuncak Müzesi ile müzecilik tarihine farklılık getiren, herkesin yüreğine işleyen hikâyeleriyle bilinen Sunay Akın’ın ziyaretiyle verdiği desteğe teşekkür ediyorum” dedi. “Müzedeki atmosfer çok etkileyici. BirtenAkın Gökyay çifti müthiş bir koleksiyon oluşturmuş” diyen Sunay Akın ise sözlerine şöyle devam etti: “Koleksiyoncular olmadan müzecilik gelişmez. Bizim anatomimiz koleksiyonculuktur. Müzecinin ruhu farklıdır. Müzecilik ruhunu geliştirmek için mutlaka dünyadaki bu tür müzeleri ziyaret etmek lazım. Satranç Müzesi de çok güzel ve sağlıklı bir şekilde doğdu. Müthiş bir heyecan hissettim, büyük başarı.” Türkiye Satranç Federasyonu Başkan Vekili Aşkın Keleş de, Satranç Müzesi ile birlikte ‘dünyadaki en büyük satranç müzesi’ gururunun Ankaralılara yaşatıldığını belirterek, “Satranç kültürü açısından bu müze çok önemli. Biz de Federasyon olarak önemli toplantılarımızı, bazı faaliyetlerimizi müzede gerçekleştireceğiz. Burası satranç severlerin bir müzesi, bir buluşma noktası olacak” dedi. Türkiye’nin satranç konusunda çok eşsiz bir ülke olduğunu belirten Keleş şöyle konuştu: “Türkiye’de de başarılı çalışmalarımız var. Satrancı öğrenen herkes Federasyonun hem özel hem resmi turnuvalarında oynamaya başladı. Yarım milyona yakın milli sporcumuz var. Bu ivme çok büyük bir ivme. Yakın gelecekte de dünyanın çok imrendiği, özel turnuvaların yapıldığı bir ülke olacağız.”
Devamını oku...LOKUM TESTİ - 4 YAŞINDA GELECEĞİ SÖYLEYEN TEST
- Ayrıntılar
- Kategori: Çocuklara Dair
LOKUM TESTİ
4 YAŞINDA GELECEĞİ SÖYLEYEN TEST
en önemli bin gün...
dikkat: uzun yazıdır hırpalar.
Uzun, virajlı, dümdüz yokuşlu inişli yağmurlu tozlu bir araba yarışına benzetsek yaşamımızı,365X75: 28 BİN gün kadar ediyor. İşte bu 28 turluk yarışın ilk iki turu bütün yarışın kaderini belirliyor. Hani formula 1 yarışı monte carlo şehir içi dar sokaklarda yapılır da, ilk turlarda önlerde kalırsan yarış boyunca sıralama değişmez ya, onun gibi.. yazımı henüz çocuğu 7 yaşına basmamışlar okusun. diğer turlarda olanlar, iyi mekanik-mühendislik, iyi lastik, iyi bir pit-stop ekibi ,özel dersler ,dersaneler, kamplar kitaplar gözlükler. konsantrasyon hapları bilmem ne aynen devam..
Sözüm ilk 2 turda arabası olan takım sahiplerine vede yeni takım kurup yarışlara araba sokacak olanlara. Bir sürü şey okuyup hangi birini yapacağımızı sasırıp yine etrafımızın yaklaşımlarıyla cocuk yetiştirmeye ,fabrika ayarlarımıza geri dönüvermeye meyilli olduğumuzu bildiğimden, bir kaç konu başlığının üstüne basıp sizede benimsetmeye calışacağım..bugün beslenme konularına girmiyoruz.. zaten iyi bir yarış çıkartmak için en iyi benzinleri,yağları koymamız gerektiğini biliyoruz..
Lokum testi.....
insanoğlunun diğer tüm canlılardan en büyük farkının düşünebilmesi yorumlayabilmesi olduğu söylenmekte, bu bizi 3-5 milyon yılda. mağradan ferrariye. internet cep tel. vs gibi 200 sene önce söylendiğinde insanı öldürtebilecek seviyeye çıkarttı.. bir zaman, ortaokul zamanlarım babama soruyorum. baba fatih zamanına gitsem, poloroidle resmini çekip eline versem. bana kızını verimi dedim..'' kızını mı? hayal dünyanla ticari zekan arasinda uyumsuzluk var cocugum '' dedi.
DUYGUSUZ NESİL TEHLİKESİ (Her Anne- Babanın Mutlaka Okumalı)
- Ayrıntılar
- Kategori: Çocuk Pisikolojisi
Her anne babanın okuması gereken bir yazı. .
MARİF MÜFETTİŞİMİZİN TESBİTLERİ !
DUYGUSUZ NESİL TEHLİKESİ :
Hayatın gerçekliklerinden habersiz, duygusuz ve bencil bir nesil geliyor. Şehitler için gözyaşı döken kendi ana babalarını anlamıyorlar. Başkalarının çocukları için ağlamaya anlam veremiyorlar. Yanıbaşımızdaki savaşlar, acı çeken çocuklar, ölen onbinlerce insan onları hiç ilgilendirmiyor. Tüm acı gerçekleri çizgi film tadında izliyorlar ve yürekleri hiç acımıyor. Hayatlarının odağındaki tek şey eğlenmek. Eğlenemedikleri tüm zamanları kendilerine bir işkence olarak görüyorlar.
Kendileri için yapılan fedakarlıkların hiç farkında değiller. Kıymet bilmiyorlar ve vefasızlar. Herkesi kendine hizmet etmek için yaratılmış görüyorlar.
İnsanlara verdikleri değer, onların isteklerini yerine getirebildikleri ve ne kadar eğlendirdikleriyle orantılı. Hayatlarında eğlenmeden başka bir amaç olmadığı için artık tek eğlence kaynağına dönmüş telefon ve tabletlerini ellerinden aldığınızda dünyanın sonunun geldiğini zannediyorlar.
Geçmiş onları pek ilgilendirmiyor, atalarımıza karşı vefasızlar. Dedelerinin canlan, kanları pahasına vermediği vatan toprağını en iyi fiyatı verene satacak kadar maneviyattan yoksunlar. Vatan, onlar için son model bir cep telefonundan daha değersiz. Milletimizin geleceği açısından endişeleniyorum. 20 yıl sonra bu nesil, nasıl ana-baba olacak?
Kendine hayrı olmayan bu nesil nasıl çocuk yetiştirecek? Evlerini nasıl idare edebilecek? Ülkeyi nasıl yönetecek? Vatanı nasıl savunup can verecek? Bütün bunlar neden oluyor izah edeyim.
Altın kafeslerde çocuklar yetiştiriyoruz artık. Uçmayı bilmeyen kuşlar gibi. Çocuklar hayattan bihaber. Açlık nedir bilmiyorlar, yedikleri önlerinde yemedikleri arkalarında, acıkmalarına fırsat bile vermiyoruz. Öyle ki yemek yemeyi bile işkence görür hale geliyorlar. Susuzluk nedir hiç bilmiyorlar. Hiç susuz kalmamışlar. Üç adımlık yolda bile susarlar diye yanımızda içecek taşıyoruz. Çocuk daha “susadım” demeden ağzına suyu dayıyoruz. Çocuklar hiç üşümüyorlar. Soğuk havalarda evden çıkarmıyoruz. Okula giderken kırk kat sarmalayıp çıkarıyoruz dışarı, hiç titremiyorlar. Çocuklar hiç ıslanmıyorlar, evden arabaya kadar bile üç metrelik mesafede şemsiyesini başına tutuyoruz. Saçına bir tek yağmur damlası düşürmüyoruz. Bu yüzden çocuklar ıslanmak nedir bilmiyorlar. Yorgunluk nedir bilmiyor çocuklar. İki adımlık mesafelere bile arabayla götürüyoruz onları yorulmasınlar diye. Birazcık parkta koşsalar, hasta olacak diye engel oluyoruz. Onlar takatleri tükenecek kadar hiç yorulmuyorlar. Yokluk nedir bilmiyorlar, daha istemeden her şeyi önlerine sunuyoruz. Bu yüzden varlığın kıymetini bilmiyorlar.
Devamını oku...Facebook Sayfamızı Beğenerek Takip Edebilirsiniz.
- Ayrıntılar
- Kategori: Haberler
Çocukların kişilikleri değiştirilebilir mi?
- Ayrıntılar
- Kategori: Çocuk Eğitimi
Çocuklarınızın kişilik özelliklerini değiştiremezsiniz ama kişilik özelliklerinin davranışların üzerinde nasıl etkili olduğunu, en fazla ve en az etkilediği noktalarda nasıl davranmaları gerektiğini, nasıl kontrollu olabileceklerini öğretebilirsiniz. Böylelikle kişiliklerinden kaynaklanan negatif etkiyi hiç değilse azaltmış, onu nasıl yöneteceğini öğretmiş olursunuz. Negatif özelliğin katma değer yaratacak bir pozitif özelliğe dönüşmesi ise mümkün değildir.
Kişilik ve eğitim konusunda tartışmalar sürekli yapılmaktadır. “Çocuğumu spor takımına koyarak rekabetçi yapabilir miyim?” veya “O tamamen rekabetçi bir kişiliğe sahip ne yapabilirim ?” Bu tartışma uzun süredir yapılıyor ama henüz kesin bir cevabı bulunmamıştır.
Bu konuda ikizler üzerinde çalışma yapılmıştır. İkizler ayrılarak iki ayrı ailede yetişmeleri sağlanmıştır. (bilim için insanlara neler yapılıyor!)Tamamen ayrı şartlarda ayrı ebeveynlerle yaşayan ikizlerin kişilikleri incelenmiştir.
Ikizlerin kişilik özellikleri büyütenlere mi yoksa asıl anne babalarına mı benzeyeceği araştırılmıştır. ( Find your Strongest life – Marcus Buckingham) Sonuçta, ikizlerin kişiliklerinin asıl anne ve babalarına benzediği yetiştirenlere benzemediği görülmüştür.
Bu çocukların davranışları üzerinde hiç bir etkiniz yok demek değildir. Bu basitçe her çocuk kendine özgü yetenek ve davranış kalıbıyla donatılmış olduğunu gösterir. Siz bu kalıbların daha kullanışlı hale gelmesi için destek olabilirsiniz.
Bu konuda ebeveynleri rahatlatacak bazı tavsiyeler
Devamını oku...